ABD Dışişleri: Gürcistan, Batı karşıtı söylem nedeniyle AB ve NATO üyeliğini riske atıyor
Gürcistan’da parlamento tarafından kabul edilen ‘Yabancı Nüfuzun Şeffaflığı’ yasasına ilişkin ABD ve Avrupa’dan tepkiler gelmeye devam ediyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller’in yazılı açıklamasında, “Gürcistan hükümetinin açıklamaları ve eylemleri, AB ve NATO üyeliğinin temelini oluşturan demokratik değerlerle bağdaşmıyor ve Gürcistan’ın Avrupa-Atlantik entegrasyon yolunu riske atıyor” ifadesine yer verildi.
Miller, ABD’nin 32 yıldır Gürcistan ekonomisine yardım sağladığını ama buna karşılık Tiflis’in yanlış tanımladığı bu işbirliğini bozduğunu savundu.
‘Yabancı Nüfuzun Şeffaflığı’ yasasını protesto eden göstericilere karşı güç kullanılmasını kınadıklarını dile getiren Bakanlık Sözcüsü, tartışmalı yasa için iktidarın Rusya’dan ilham aldığını iddia etti.
Gürcistan Parlamentosu dün ‘Yabancı Nüfuzun Şeffaflığı‘ yasa tasarısını ikinci okumada oy çokluğuyla kabul etmişti. Tasarının, 2 hafta sonra hem komite hem de genel toplantı düzeyinde gerçekleşecek üçüncü okumada da kabul edilmesi bekleniyor.
Daha önce Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili, parlamentonun tasarıyı üçüncü okumada kabul etmesi halinde veto yetkisini kullanacağını belirtmişti. Bununla birlikte parlamento, Cumhurbaşkanı vetosunu milletvekillerinin salt çoğunluğu ile rahatlıkla aşabilecek.
Avrupa Birliği, ABD, Birleşmiş Milletler, NATO, Avrupa Konseyi ve münferit Batılı ülkelerin liderleri Gürcistan’a söz konusu yasayı kabul etmemesi çağrısında bulunmuştu.
Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Avrupa Komisyonu’nun Gürcistan hükümetinin Avrupa Birliği değerleriyle bağdaşmayan ‘Yabancı Nüfuzun Şeffaflığı’ yasasını yeniden yürürlüğe koymasından endişe duyduğunu belirterek Avrupa Komisyonu’nun konuyla ilgili bir rapor sunmayı planladığını bildirmişti.
Gürcü yetkililer ise Batı’dan gelen eleştirileri anlaşılmaz olarak nitelendirerek ABD, İsrail ve Avustralya’da yabancı fonların şeffaflığına ilişkin yasalar bulunduğunu, Avrupa Birliği ve Fransa’nın ise bu tür yasa tasarılarını değerlendirdiğini belirtiyor.